Alzheimer’da Yeni Nesil Tedavi
ALZHEİMER, DEMANS VE UNUTKANLIKTA TMS TEDAVİSİ
Demans; ilerleyici ve ölümcül bir hastalıktır. Hafızada bozukluk, günlük yaşam aktivitelerinde ilerleyici gerileme, çeşitli psikiyatrik semptomlar ve davranış bozukluklarıyla karakterizedir. Alzheimer hastalığı demansın en sık nedenidir. yaşlılarda sık görülen bir sorundur. Altmış beş yaş üzerinde %5, doksan yaş üzerinde %50 oranında görülür. Hastalık başlangıçta sinsi bir unutkanlıkla başlayabileceğinden yaşlılıkta izlenen unutkanlık normal olarak görülmemelidir.
Alzheimer hastalığı, tüm demanslar arasında en sık görülen, dejeneratif özellikli bir hastalıktır. Hasta yakınlarının hastalar adına ilk belirttiği yakınma genellikle unutkanlıktır. Yolunu kaybetme, hesaplamada bozulma diğer sık yakınmalar arasında yer alır. Bellek bozukluğu başlangıçta sinsi seyreder ve aile üyeleri ya da arkadaşlar hastalık ilerleyinceye ve semptomlar belirgin hale gelinceye kadar bir sorun olduğunun farkına varamayabilir. Yapılan araştırmalara göre hastalık nadiren 50 yaş öncesi görülür. 65-74 yaşlar arasında %3, 75-84 yaşları arasında %19 ve 85 yaş üzeri %47 oranında görülmektedir.
BELLEK KATMANLARI
Alzheimer hastalığında hafıza kayıtları, ya ön bellekten ana belleğe transfer edilemez ya da ana belleğe transfer olan bilgiler kayıtlanamaz. Böylece hafıza ön belleğin saklayabildiği kadar olur. Yaşanılan acı hatıralar hem ana belleğe hem de beynimizin sol ön tarafındaki (prefrontal bölge) sosyal hafızaya kayıtlanır. Sol prefrontal bölge psikolojik dünyamızın da merkezidir. Acı hatıralar aynı zamanda sosyal hafızaya da kayıtlandığı için, psikolojik ruh hallerimizi ve davranış tarzlarımızı da yakından etkiler. Hafıza kayıtları, ana bellek bölgelerinde ilk öğrenilen bilgiler altta, sonrakiler giderek üstte olmak üzere istiflenirler. Böylece ilk anılar en altta, son kayıtlar ise en üsttedir. Alzheimer dahil tüm demans sendromlarında bellek kayıtları sondan başlayarak silinmeye başlar. Ancak burdaki enteresan nokta son kayıtlar silindikçe alttakiler daha net hatırlanmaya başlanır. Bu ise hasta sahiplerini yanıltır, çünkü geçmiş hafızanın herkesten iyi hatırlanıyor olması sanki bir unutkanlık tablosu yokmuş gibi algılanmasına neden olur. Halbuki son anıların bellekte tutulamaması, buna mukabil geçmiş anıların iyi hatırlanıyor olması aslında hastalık için iyi bir göstergedir. Alzheimer hastalığı umumiyetle son hafıza kaybı ile başlar ve zamanla derinleşerek devam eder. İlerleyen süreçte diğer kognitif ve motor kabiliyetler de etkilenir, davranış bozuklukları ortaya çıkar. Ancak bazı demansların bellek kayıpları ile değilde motor ve kognitif bozukluklar ile başlayabileceği de unutulmamalıdır.
ALZHEİMER VE İLAÇ KULLANIMI
Demansın hangi türü olursa olsun, ilerleyici bir hastalıktır. Nöromuskuler kavşaklardaki işlevselliği arttıran veya dejeneratif süreci durdurmaya yönelik olarak kullanılan ilaçlar hastalığı durdurmaz. Ancak kısmi bir yavaşlama yapar, hatta bazen hiç etkilemez. Üstelik dünya üzerinde bitmiş ya da halen devam eden milyarlarca dolarlık araştırmalar da henüz tatmin edici bir sonuca ulaşamamıştır.
ALZHEİMER HASTALARINDA, BEYİN METABOLİZMASI DÜŞÜKTÜR
Alzheimer hastalığında PET ve SPECT kullanılarak yapılan çalışmalar özellikle şakak bölgelerinden ana hafıza merkezlerinde metabolizma düşüklüğü tesbit etmektedir. Ve dejeneratif sürece bu hipometabolizmanın neden olduğu düşünülmektedir. Diğer taraftan transkranial manyetik stimülasyonun(TMS) hangi beyin bölgesine uygulanırsa o bölgenin metabolizmasını yükselltiği yine PET ve SPECT çalışmaları ile bilinmektedir.
Burdan hareketle dünyada bir ilk olarak başda alzheimer olmak üzere tüm demans türlerine, İstanbulda bulunan üç şubemizde (REEM Nöropsikiyatri Klinikleri) seanslar halinde TMS uyguladık. Tedaviye başlarken ve seansları sonlandırdıktan sonra çeşitli bellek testleri ile hastalar üzerinde TMS’nin etkilerini test ettik. Sonuçlar fevkalade şaşırtıcı ve yüz güldürücü idi. Yaklaşık 3 yıl boyunca 30 hasta üzerinde yaptığımız araştırmalar sonucunda TMS tedavisinin bellek fonksiyonlarında istatistiksel açıdan anlamlı ölçüde düzelmeler gösterdiğini tesbit ettik.
ALZHEİMER’DA UYGULANAN SON TEDAVİ; TMS
Netice itibariyle, araştırmamızı 2011-2013 yıllarında kliniklerimize gelen 55-80 yaş arası 17 kadın ve 13 erkek Alzheimer hastasına TMS seansları öncesi ve sonrası Standardize Mini Mental Testi (SMMT) uygulayarak gerçekleştirdik. Elde ettiğimiz verileri bilgisayar ortamında Ibm Spss 21.0 ile bağımlı örneklem t testi uygulayarak analiz ettik. Hastalarımıza uyguladığımız SMMT’ ye göre, hastalığın TMS uygulanmaya başlanmadan önceki hali ile TMS seansları bittikten sonraki hali arasında anlamlı (p<0.05) bir fark bulunmaktadır. Manyetik stimülasyonla beynin belirli bölgelerine dışardan gönderilen elektromanyetik sinyallerin, gerek korteksteki hareket sistemi ile ilgili hücreleri gerekse limbik merkezlerdeki düşünce ve davranışlarla alakalı kognifif hücreler üzerine uyarıcı şok etkisi yaparak, hücre dejenerasyonunu düzeltiği, böylece hastalığın belirtilerinde ve hastalığın bizatihi üzerinde önemli düzelmeler sağladığını tespit ettik.
Transkraniyal Manyetik Stimülasyon (TMS), merkezi sinir sistemi içindeki motor yolların veya motor korteksin stimülasyonu ile spinal kord, periferik sinirler veya kastan elektriksel motor uyarılmış potansiyellerin (MUP) kaydedilmesi ile gerçekleştirilen noninvazif bir yöntemdir.
TMS tedavisinde; kafatası cildi üzerine tutulan metal bir halka üzerinden geçen elektrik akımı sonucu oluşan manyetik alan ile beyin korteksi uyarılır. Manyetik dalgalar kafa derisi ve beyin dokusunu dokulara zarar vermeden, ağrı duyusuna yol açmadan ve elektrik direncine yol açmadan geçer. Metal levhanın altındaki alanda nöronlarda depolarizasyon oluşur.
TMS’NİN AZLHEİMER’DAKİ ETKİNLİĞİ İLE İLGİLİ BİR ARAŞTIRMA
Sonuç olarak, tedavi öncesi ve sonrası Standardize Mini Mental test uyguladık. Bu test nöropsikiyatrik değerlendirme aracıdır. Önceliği demansı (bunama) olan yaşlı hastalardır. Deliryumu olan ve demanslı yaşlıların mental becerilerinin değerlendirilmesini sağlar. Eğitim almış kişiler ve eğitim almamış kişiler için oluşturulmuş iki versiyonu bulunmaktadır. Test sonuçlarının IBM Spss 21.0 analizinde hastalığın ilk durum ile son durum arasında 30 kişide ortalama % 10.7lik bir iyileşme olduğu belirlendi. Ve üç yıl boyunca düzenli aralıklarla idame tedavisi yapılan hastaların durumlarında herhangi bir gerileme izlenmedi. Tedavi esnasında ya da sonrasında bir iki olguda basit ağrı kesicilerle geçen hafif baş ağrıları dışında herhangi bir yan etki görülmedi. Gelinen bu noktada TMS tedavisinin, demans sendromlarında yeni ve başarılı bir tedavi modeli olduğunu, hastalığın bu tedavi ile durdurulabilme imkanının olduğunu göstermektedir.
Yorum Bırakın →